Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah Milli Takımımızın bu kupayı ülkemize getirdiği günleri de görmeyi ümit ediyoruz. Nice ‘olmaz’ denilenleri başaran Türkiye’nin, bir gün bu hayali de gerçeğe dönüştüreceğine yürekten inanıyorum.” diye konuştu.
TBMM Genel Kurulunda geçen hafta cuma günü kabul edilen 2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın 21 Ekim’deki sunuşuyla başlayan bütçe müzakerelerinin, komisyonlarda 36 gün, Genel Kurulda 12 gün boyunca devam ettiğini anımsattı.
Erdoğan, bu süreçte söz alan 262 milletvekilinin, değerlendirmeleriyle bütçe görüşmelerinde bilfiil yer aldığını, yaklaşık 4,4 trilyon lira gideri ve 3,8 trilyon lira geliri olan bir bütçeyi ülkeye kazandırdıklarını ifade etti.
AK Parti hükümetlerinin 20 ve Cumhuriyet’in 100. yılı bütçesinin ilk hazırlık aşamasından kanunlaşmasına kadar geçen sürede emeği, katkısı olanları tebrik eden Erdoğan, Genel Kurulda 12 gün boyunca süren oturumlarda birkaç tatsız görüntü dışında demokratik olgunlukla müzakereleri yürüterek sonuçlanmasını sağlayan her bir milletvekiline teşekkür etti.
“KİMLERİN BAŞKA GÜNDEMLERİN PEŞİNDE SÜRÜKLENDİĞİ…”
Her zaman olduğu gibi, bu bütçeyi de milletin bütçesi olarak hazırladıklarını ve öyle de uygulayacaklarını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vizyon, program ve proje yoksunu muhalefet partileri, bu bütçe görüşmeleri boyunca da kifayetsizliklerini göstermeye devam etmiştir. Nitekim bütçe tartışmalarında muhalefetin tutumuna baktığımızda, Cumhuriyetimizin 100 yıllık serencamının muhasebesini yapan bir akıl göremiyoruz. Ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin takdirini yaparak daha fazlasına talip olan bir irade göremiyoruz. Bölgesel ve küresel gelişmeler ışığında, ülkemizin önündeki fırsatları ve tehditleri değerlendiren bir analiz göremiyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci asrına dair bir vizyon da göremiyoruz. Bunların yerine cevabı defalarca verilmiş yalanları, iftiraları, çarpıtmaları temcit pilavı gibi tekrarlayan, ellerine tutuşturulmuş notları sorgulamadan okuyan bir zihniyetin hesaplarına ve hezeyanlarına hep beraber tekrar şahit olduk. Sadece bu tablo bile, kimlerin ülkenin ve milletin derdiyle dertlendiğini, kimlerin başka gündemlerin peşinde sürüklendiğini ispata yeterlidir. Bizim ise milletimize sözümüz bakidir.”
“EVLATLARIMIZI GELECEĞE EN İYİ ŞEKİLDE HAZIRLAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde anaokulundan liseye kadar her seviyede 351 bin yeni derslik yaptıklarını, 750 bin öğretmen atadıklarını, 131 yeni üniversiteyi faaliyete geçirdiklerini anlatarak, “Yükseköğrenim yurt yatak kapasitesini 850 bine yükselttik. Önümüzdeki dönemde her seviyede eğitimin kalitesini daha artıracak, evlatlarımızı geleceğe en iyi şekilde hazırlamayı sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Sağlıkta kapsamlı ve etkin reformla her bir insanı kucaklayan sistem kurduklarına işaret eden Erdoğan, “Şehir hastaneleri ve diğer yatırımlarla ülkemizi dünyanın en iyi sağlık altyapısına kavuşturduk. Önümüzdeki dönemde ülkemizi, bölgesinin ve dünyanın sağlık merkezi yapacak, hizmet kalitesini daha da yukarıya çekecek yatırımlara devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Erdoğan, adalette, temel kanunların yenilenmesinden hakim ve savcı sayısının artırılmasına, demokratik reformlardan verilen hizmetlerin kolaylaştırılmasını sağlayan düzenlemelere kadar pek çok adım attıklarını anımsatarak, şunları kaydetti:
“Önümüzdeki dönemde milletimizin hukuk sistemine olan güvenini daha da güçlendirerek, devlet ve toplum hayatının üzerine bina edildiği adaleti, daha da yücelteceğiz. Güvenlikte ordumuzu, emniyetimizi, jandarmamızı, istihbaratımızı, insan gücünden teknolojiye kadar her alanda güçlendirerek ülkemizi terör örgütlerinden ve suç çetelerinden arındırdık. Önümüzdeki dönemde ülkemizin güvenlik altyapısını, bölgesel ve küresel tehditlere karşı daha etkin şekilde korunmamızı sağlayacak donanıma kavuşturmayı sürdüreceğiz. Sosyal hizmetlerde yaşlısından engellisine, çocuğundan kadınına, şehit yakını ve gaziden garip gurebaya kadar yardıma ihtiyaç duyan her vatandaşımızın yanında yer aldık, kimseyi sahipsiz bırakmayacak bir sistem kurduk. Önümüzdeki dönemde değişen şartlara ve ihtiyaçlara göre daha fazla vatandaşımızı sosyal destek şemsiyemizin altına alacağız.”
Türkiye’yi ilk defa hızlı tren hatlarıyla tanıştırdıklarını, şehirleri raylı sistemlerle ördüklerini, dünya çapında dev projeleri hayata geçirdiklerini dile getiren Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde bu altyapıyı ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine daha çok katkı verecek şekilde geliştirmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
“ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIK BİTENE KADAR ÇALIŞACAĞIZ”
Enerjide kurulu gücü 3 katından fazla artırarak 103 bin megavatın üzerine çıkardıklarını belirten Erdoğan, yerli ve yenilenebilir enerji kurulu gücünü hızla geliştirerek yüzde 65 seviyesine yükselttiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Avrupa şu anda doğal gazda felaketler yaşıyor. Doğal gazı 81 il dahil 685 yerleşim yerimize yaygınlaştırdık. Önümüzdeki dönemde Karadeniz doğal gazını, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk ünitesini vatandaşlarımızın hizmetine sunacak, yeni keşifler ve yatırımlarla enerjide dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırana kadar çalışacağız. Sanayide verdiğimiz destekler ve yaptığımız altyapı yatırımlarıyla sadece organize sanayi bölgelerimizdeki işletme sayısını 11 bin seviyesinden 56 bine, buralardaki istihdamı 415 binden 2,3 milyona çıkardık. Savunma sektörü başta olmak üzere pek çok alanda dünya çapında rekabet gücü kazandık. Önümüzdeki dönemde üretimi ve ihracatı teşvik ederek, sanayimizi orta ve yüksek teknoloji ağırlıklı bir yapıyla daha da güçlendireceğiz.”
Şehircilikte TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 170 bin konutu altyapısı, çevre düzenlemesi, sosyal tesisleriyle milletin hizmetine sunduklarını belirten Erdoğan, millet bahçeleriyle şehirlere yeni hayat alanları kazandırdıklarını kaydetti.
Erdoğan, atık su arıtma ve katı atık düzenleme tesisleriyle çevreyi koruduklarını, iklim değişikliği ile mücadeleyi başlattıklarını ifade ederek, “Önümüzdeki dönemde 500 bin konut, 1 milyon konut amaçlı arsa, 50 bin iş yeri kampanyamızla, milyonlarca insanımızı ev ve işyeri sahibi yapmayı, iklim değişikliğine karşı ülkemizi hazırlamayı sürdüreceğiz.” dedi.
“ÇİFTÇİLERİMİZİ HER ALANDA DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Tarımda milli hasılayı 37 milyar liradan yaklaşık 677 milyar liraya çıkardıklarını, 716 yeni baraj, 615 yeni hidroelektrik santrali, 299 yeni içme suyu tesisi, 1614 yeni sulama tesisi inşa ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Arazi toplulaştırmayla verimi artırdık. Önümüzdeki dönemde yeni yöntemlerle tarım üretimini artırmaya, çiftçilerimizi her alanda desteklemeye devam edeceğiz. Daha makro ekonomideki, turizmdeki, ihracattaki, tarihi ve tabii değerlerimizi korumadaki, sosyal güvenlikteki, esnaf ve sanatkarlarımızı desteklemedeki, spordaki, gençlikteki, dış politikadaki, sayısız alanlardaki başarılarımız saymıyorum bile.
2023 hedeflerimizle cumhuriyetimizin ilk 100 yılında yapılanları, üçe, beşe, ona katlayan eser ve hizmetleri ülkemize kazandırdık. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla da cumhuriyetimizin yeni yüzyılında dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına girme hedefiyle çok daha büyük başarıları milletimizin emrine sunmakta kararlıyız. Yeni nesillere bırakacağımız en büyük mirasın, demokrasi ve kalkınma altyapımızı tüm unsurlarıyla tamamlayarak, Türkiye’yi küresel düzeyde güç ve iddia sahibi bir ülke haline getirmek olduğuna yürekten inanıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete söyledikleri sözün de verdikleri taahhüdün de gençlere aşılamaya çalıştıkları özgüven ve umudun da bu olduğunu dile getirerek, “Varsın birileri kendi içlerindeki kavgayı, itişmeyi kakışmayı, hırsı, rekabeti sürekli bize saldırarak örtmeye, gizlemeye, saklamaya çalışsın. Milletimiz o engin ferasetiyle herkesi hakkın ve hakkaniyetin tartısına çıkarmayı, oradaki okkasına göre davranmayı gayet iyi bilir. Bu ülkeyi tek parti faşizmine, vesayetin cenderesine, darbecilerin nobranlığına, terör örgütlerinin vahşetine, emperyalistlerin senaryolarına bırakmayan milletimize olan güvenimiz tamdır.” ifadelerini kullandı.
Allah’tan başkasına boyun eğmediklerini, milletten başkasına ram olmadıklarını, milli iradenin üzerinde güç tanımadıklarını, “insan için ancak çalıştığı kadarı vardır” emri ilahisinden başka rehber edinmediklerini, “insanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturundan şaşmadıklarını söyleyen Erdoğan, “Mazlumların ve mağdurların duasından daha etkili bir destek aramadık, özgürlük ve hak mücadelesinden öte gaye taşımadık, eser ve hizmet yarışından asla kopmadık, hep geleceğe dönük olarak yolumuzda kararlılıkla ilerledik. İnşallah 2023’te milletimizin desteğini bir kez daha alarak 20 yılda attığımız temellerin üzerinde evlatlarımıza layık büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını önemli ölçüde tamamlayacağız.” diye konuştu.
“Buna var mıyız?” diye soran Erdoğan, partililerden “Varız” cevabını alınca “Öyleyse durmak yok, yola devam.” dedi.
Toplumların önüne ancak asırda hatta birkaç asırda bir gelecek bu fırsatı değerlendirerek, millete Türkiye Yüzyılını armağan etmek için var güçleriyle çalışacaklarını, mücadele edeceklerini belirten Erdoğan, “Milli iradenin Meclis’teki temsilcileri olarak sizler de bu büyük zafere yapacağınız katkıyla, isimlerinizi tarihe yazdıracaksınız. Asıl olan budur, gerisi lafügüzaftır.” ifadelerini kullandı.
Salondaki partililerin “Recep Tayyip Erdoğan” diyerek tezahüratta bulunması üzerine Erdoğan, “Maşallah baya özlemişsiniz, özleyenleriniz çok olsun.” dedi.
Verimli bir şekilde süren şehir ziyaretlerinde gördükleri coşku ve muhabbet iklimine sağladıkları katkılar için partililere teşekkür eden Erdoğan, şöyle konuştu:
“Küresel krizlerin ülkemize olan yansımaları nedeniyle ortaya çıkan sıkıntıların yavaş yavaş hafiflediğini görüyoruz. Gelişmiş ülkeler dahil tüm dünya kriz dalgaları ile boğuşurken biz ısrarla Türkiye’nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme noktasındaki hedeflerimize elhamdülillah ulaştık, ulaşıyoruz. Bu kararımızın ne kadar doğru olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Ekonomi programındaki tercihimiz sebebiyle bizi kıyasıya eleştirenler bile artık söylemlerini değiştirmeye, yumuşatmaya hatta kimileri hakkımızı teslim etmeye başladı.”
“ÖNCELİĞİ ORTAK GELECEĞİMİZE VERMEK MECBURİYETİNDEYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek enflasyonun ve hayat pahalılığının maliyet artışları dışındaki sebeplerini ortadan kaldırmak için yoğun çaba harcadıklarını belirtti.
Yılbaşından itibaren işçi, memur ve emekli maaşlarına yapılacak artışların fırsatçıların açgözlülüğü sebebiyle kısa sürede eriyip gitmesine rıza göstermeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, “Artık hep birlikte önceliği milletçe ortak geleceğimize vermek mecburiyetindeyiz.” dedi.
Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasının önünde, enflasyonu hızla belirlenen seviyelere düşürme dışında bir engel kalmadığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Önümüzdeki aylarda enflasyonun adeta tepetaklak aşağıya ineceğine beraberce şahit olacağız. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı 2023’ü diğer sevinçler yanında hayat pahalılığı belasından kurtuluşumuzun da dönüm noktası haline getirelim istiyoruz. Bunu da ancak işvereniyle çalışanıyla esnafıyla üreticisi ve tüketicisiyle 85 milyon hep birlikte göstereceğimiz dirayetli, sabırlı, vakarlı duruşla yapabiliriz. Bir olarak, iri olarak, kardeş olarak hep birlikte Türkiye olarak ülkemizi dünyada hak ettiği seviyeye çıkarmanın eşiğine geldik. Geçmişte darbelerle vesayetle terörle nice kirli oyunlarla milletçe hep ertelemek zorunda kaldığımız hayallerimizle aramıza bu defa kimseyi sokmayacağız.”
Erdoğan, “Bilmek yetmez, bilgimizi kullanmalıyız. İstemek yetmez, yapmalıyız.” sözünü anımsatarak, “Ülkemizin son 1 asırlık tarihindeki bu inkarı mümkün olmayan gerçeklerden hareketle üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirme vebalinden hiçbirimiz kaçamayız.” diye konuştu.
“BU ÜLKENİN HER FERDİ KİME GÜVENEBİLECEĞİNİ İYİ BİLİR”
Geçmişte defalarca seyredilen bir filmi sanki hiç olmamış, hiç yaşanmamış gibi yeniden ortaya çıkaranlara milletin en güzel cevabı sahada vereceğini söyleyen Erdoğan, “Bu ülkenin her bir ferdi; müktesebatı, söylemi, duruşu, önündeki, arkasındaki ortaklarıyla altılı masa denilen yıkık-dökük yapıya baktığında geleceği için kime güvenebileceğini gayet iyi bilir. 6 kafadan 6 ayrı sesin çıktığı, herkesin birbirinin arkasından iş çevirdiği, kimsenin kimseye itimadının olmadığı, kavganın, kumpasın ayyuka yükseldiği bir garip masaya bu millet geleceğini teslim etmez.” ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun siyasi duruşuyla değil, bireysel eylemi sebebiyle ceza almasından sonra sergilenen tuhaf tavırların, tek başına masa efradının perişanlığını göstermeye yeterli olduğunu belirten Erdoğan, mahkumiyet kararının akıl almaz bir sevinçle kucaklaşarak, “çak” yaparak, bayram havasıyla kutlandığını söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu konuda yapılan mitingi sosyal medyadan duyduğunu söyleyen genel başkanlar mı ararsınız, daha bitmemiş bir yargı kararı üzerinden siyasi mühendislik hesapları yapanlar mı ararsınız, hakimlere hakaret gibi bireysel bir suçla ilgili yargılamayı ülkemizin siyasetini yönlendirmek için kullanan yabancılar mı ararsınız? Maşallah tekmili birden ortaya döküldü. CHP’nin başındaki zat birbirlerinin neredeyse gözünü oyma derecesine gelen şahısla ilgili dün çıkmış, ‘Biz baba oğul gibiyiz.’… Bunları duyunca doğrusu içimden ‘Bay Kemal oğluna sahip çık. O kendisine başka ebeveynler arama peşinde’ demeden duramadım. Altılı masanın da yanında yöresinde kendine yol açmak için dolananların ne yaptıkları, ne dedikleri, nereye gittikleri, hangi oyunu çevirdikleri bizi ilgilendirmiyor. Biz kendi işimize bakacağız. Bizim işimiz var, yapmamız gereken daha çok şeyler var.”
Geçtiğimiz hafta sonu Mardin’de 85 bin vatandaş ile hemhal olduklarının altını çizen Erdoğan, “Erzurum’da da inşallah on binlerle kucaklaşacağız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde ek göstergeden sözleşmelilerin kadroya alınmasına kadar pek çok beklentiyi gündemden çıkardıklarını, asgari ücretten emeklilik düzenlemesine kadar gündemdeki diğer başlıkları da kısa sürede hal yoluna koyacaklarını vurguladı.
Millete ne söz verildiyse hepsini birer birer yerine getirmeyi sürdüreceklerinin altını çizen Erdoğan, “Büyük ihtimalle yarın; asgari ücret konusunu da bakanımla bugün görüşmeleri yapmak suretiyle inşallah açıklayıp onu da yoluna koymuş olacağız. Aynı şekilde süreci devam eden konuları da sonuçlandıracak adımları atmaya devam edeceğiz.” değerlendirmelerde bulundu.
“ANAYASA TEKLİFİNİ SONUNA KADAR KOVALAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin gündeme getirdiği başörtüsü meselesiyle ilgili geçtiğimiz haftalarda Meclis’e bir anayasa değişikliği teklifi sunduklarını, bu teklifi, Türkiye’nin bu temel hak konusunda bir daha benzer tartışmaların içine düşmemesi için anayasa hükmü haline dönüştürdüklerini söyledi.
Teklife, aile yapısını küresel sapkın akımların saldırılarından korumaya yönelik bir madde eklediklerini de ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Küçük yaşta evlendirildiği iddia edilen bir evladımızın trajedisi üzerinden milletimizin inancına saldıranların aile kurumunun korunması hususundaki samimiyetini, bu vesileyle tartma imkanı bulacağız. Önümüzdeki dönemde çocuklarımızı, gençlerimizi ve aile yapımızı karşı karşıya bulunduğumuz güncel tehditlerden korumak için atacağımız ilave adımlarda da kimin nasıl pozisyon alacağını yakından izleyeceğiz. Anayasa teklifimizin komisyon ve Genel Kurul aşamalarındaki tartışmalar, tüm partilerin demokrasi, hak ve özgürlükler konusundaki samimiyetini gösteren bir turnusol kağıdı işlevi de görecektir. Bu işin öyle parti toplantılarında kürsü yumruklamakla, gece yarısı videolar yayınlamakla olmayacağını, gerçek niyetin ve tutumun, böyle durumlarda ortaya çıkacağına hep beraber şahitlik edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde Meclis’e sunduğumuz anayasa teklifini sonuna kadar kovalıyoruz, kovalayacağız.”
“DESTEKLERİ 2023 YILINDA DA SÜRDÜRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel krizleri fırsata dönüştürme yolunda önemli mesafe kat edildiğini, 2022’nin bu yönünü güçlendirmek için sürekli yeni paketleri devreye aldıklarını söyledi.
Son olarak hazinenin 200 milyar liralık kefaletiyle işletmeler için 250 milyar liralık yeni bir finansman paketinin müjdesini önceki gün kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatan Erdoğan, yatırımcının, yeni atılımlarda bulunması için Merkez Bankası’nın faiz oranını yüzde 9 seviyesine indirdiğini aktardı.
Yatırımcının, “Faizler yüksek” dememesi için seviyeyi yüzde 9’lara çektiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Yatırımcılar ikide bir ağlamasın, ‘faizler yüksek demesin.’ Buyur işte, yüzde 9. Hadi yatırım yap. Yatırımdan sonra ne geliyor; istihdam geliyor, ondan sonra ihracat, ondan sonra cari fazla yoluyla büyüme geliyor. Türkiye şu anda Allah’ın izniyle yıl sonu itibarıyla ben inanıyorum ki 4-5 gibi bir büyüme ile bu yılı kapatacak. Ülkemizin uzunca bir süre vaktini ve enerjisini heba eden bir kısır döngünün kırılmasını beraberinde getirmiştir. Kamu bankalarımızla bu gelişmeyi fiiliyata geçirerek kendi öncelikli sorumluluk alanları çerçevesinde esnaflarımızı, sanatkarlarımızı, KOBİ’lerimizi, çiftçilerimizi desteklemeyi sürdürüyoruz.
Bugün İzmir’de iktisat kongresi var ve iktisat kongresi büyük bir iş adamları grubuyla devam ediyor. Ardından Vakıfbank çıpa destek paketi kredisiyle KOBİ’lere 29 milyar liraya, ihracatçılara ise 2,3 milyar liraya yakın kredi kullandırmıştır. Halkbank hali hazırda 1,2 milyon esnafımıza 119 milyar lira kredi bakiyesine sahiptir. Yeni esnaf destek paketiyle de 115 bin esnafımıza 37 milyar lira kredi kullandırılmıştır. Ziraat Bankası’nın çiftçilerimize sağladığı kredi miktarı 221 milyar lirayı geçmiştir. ‘Çiftçiye hiçbir şey verilmedi, çiftçiye hiçbir şey yok’ diye konuşuyorlar. Bay Kemal, yalan söyleme dürüst ol. Yanındakiler de aynı şekilde. Yalandan başka sermayeleri yok. Ben resmi rakamlarla konuşuyorum. Yaklaşık 600 bin çiftçimizin kullandığı 56 milyar liralık kredinin faizinin tamamı devlet tarafından ödenmektedir. Her kesimden işletmemize, yatırımcımıza, üreticimize, girişimcimize verdiğimiz bu destekleri 2023 yılında da sürdüreceğiz. Tek isteğimiz büyük fedakarlıklarla verdiğimiz bu kredileri üretim, istihdam ve ihracat için kullanılmasıdır. Bu krediyi alıp da bir başka yere faize yatırmayı, bu milletin bir hakkı olarak görüyoruz ve bunu helal etmeyiz.”
Son 20 yılda Türkiye’ye en büyük kazanımları sağladıkları alanlardan biri olan savunma sanayisinde neredeyse her gün yeni bir müjdenin haberini aldıklarını söyleyen Erdoğan, yalnızca Türkiye değil dünya çapında önemli bir proje olan insansız muharip savaş uçağı Kızılelma’nın, ilk uçuşunu 5 saat havada kalarak başarıyla gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Birilerinin, bu projeye sahip çıkmaya başladığını dile getiren Erdoğan, “‘AK Parti iktidarları döneminde İHA, SİHA, AKINCI, Kızılelma’nın önü kesilmiş’, elinize dilinize dursun. Nasıl oluyor da biz ön kesiyoruz? Ne yazık ki bizden öncekiler hep ön kestiler.” diye konuştu.
Erdoğan, projeyle Türkiye’nin, teknolojide artık takip eden değil takip edilen bir ülke konumuna geldiğini ispatladığını belirtti.
Türkiye’nin bu noktaya kolay gelmediğini anlatan Erdoğan, Türkiye’nin hangi badireleri atlatarak bu noktaya geldiğini yansıtan “Kayseri Uçak Fabrikası” adlı videoyu izletti. Kızılelma’nın uçuşuna ilişkin görüntülerin de yer aldığı video partililerden yoğun alkış aldı.
Erdoğan, “Cumhuriyetin emekleme yıllarında üretime başlayan ancak daha sonra kapısına kilit vurulan uçak fabrikasından, dünyanın ilk insansız savaş uçağı diyebileceğimiz Kızılelma’nın uçuşunu gördüğümüz günlere geldik, nereden nereye, hamdolsun. İnşallah çok daha iyisini de göreceğimiz günler bizi bekliyor.” dedi.
İnsani yardım malzemesi götürdükleri Ukrayna’da, savaşın başlamasıyla mahsur kalan iki A400M askeri nakliye uçağının, uzunca bir aradan sonra dün akşam itibarıyla Kayseri’deki üslerine dönmesinden memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, “Uçaklarımızın ülkemize dönmesinde yardımı ve katkısı olan Ukrayna ve Rusya makamları ile seyir hattı üzerindeki dost ülkelere teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
“KENDİLERİYLE İLGİLİ ŞAŞIRMA DUYGUMUZU KAYBETTİK”
2023’ün, savunma sanayi projeleri bakımından çok bereketli bir yıl olacağına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Tek tek sayması uzun vakit alacağı için yalnızca 2023’te her biri ayrı öneme sahip 25 ayrı savunma sanayi projemizi fiilen uygulamaya alacağımızı söylemekle yetineyim. Nitekim dün Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) toplantısını yaptık. Toplantıda şu an itibarıyla araç gereç, mühimmat, bu alanlarda, havada, karada, denizde neleri yapıyoruz, neleri yapacağız, bunların kararlarını aldık, adımlarını attık. Dikkat ederseniz, biz bu projelerde mesafe katettikçe içeride ve dışarıda birilerinin rahatsızlığı artıyor. Hadi dışarıdakileri anladık çünkü attığımız her adımla bizimle ilgili asırlık planları bozuluyor. Peki içeride birileri bunlardan niye rahatsız oluyor? Çünkü onların da foyaları meydana çıkıyor. Tarihleri yalnızca hak ve özgürlük ihlalleriyle değil aynı zamanda ülkemizin kalkınmasına, gelişmesine, büyümesine vurdukları darbelerle dolu olanlar, bu gelişmeleri yürekleri daralarak izliyor. Gerçi iktidara gelirlerse yaptığımız barajları, köprüleri, tünelleri, şehir hastanelerini yıkacaklarını söyleyecek kadar izanlarını kaybedenlerden başka nasıl bir tavır beklenir, onu da bilmiyoruz.
Kendilerinden yakında Karadeniz’de çıkardığımız gazı havaya salacakları, açtığımız petrol kuyularına beton döküp kapatacakları, uçurduğumuz insansız hava araçlarının kanatlarını kıracakları, sınırlarımız boyunca kurduğumuz güvenlik hatlarını yaracakları gibi performanslar bekleyebiliriz. Hatırlarsanız bunlar, Libya ile yaptığımız anlaşmalara, Akdeniz’deki sondajlarımıza, Kıbrıs’ta kullanıma açtığımız yerlere, Karabağ’da kardeşlerimize verdiğimiz desteğe de karşı çıkmışlardı. Hele hele ana muhalefetin başındaki adamın yanındaki zat, edep dışı açıklamalarıyla Karabağ’a yönelik düşünemeyeceğimiz ifadeler kullanmıştı. Bugüne kadar ‘artık o kadarı da olmaz’ dediğimiz ne varsa yaptıkları için kendileriyle ilgili şaşırma duygumuzu kaybettik. Her türlü şey söyleyebilirler, her türlü şey yapabilirler. Neyse ki bu ara birbirleriyle uğraşmaktan, birbirleriyle didişmekten memleketin milli projelerine sataşmaya fırsat bulamıyorlar. İnşallah Rabb’im bunlara hiçbir zaman da o fırsatı vermez.”