8 Mart 2024. GAZZE’DE, İsrail vahşetinden dolayı ölenlerin %70’ini kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Bölgede her gün ortalama 63 KADIN ölüyor, bunun 37’si çocuklarını geride bırakan ANNELERDEN oluşuyor. Hastaneler bombalanıyor, siviller katlediliyor. Uluslararası kamuoyu “yerleşimci” cümlesine sığdırıyor mazeretleri. Filistin, Suriye, Arakan, Yemen… Çatışma bölgelerinde, göç yollarında Kadınlar ŞİDDETSİZ bir dünya bekliyor. BM kürsüsü kadınlarla ilgili cümlelerle dolu. ADALET ise teraziye konulmayı bekliyor.
Avrupa’da kadına şiddet hanesi konuşulmuyor. Çünkü dünya kadınlar günü HAK ve ADALET mücadelesi ekseninde değil kutlamalar eşliğinde servis ediliyor.
Türkiye’de ise kadın hakları yıllar boyunca siyasal düzlemde okunuyordu.
AK Partinin kuruluş yıllarında KADIN POLİTİKALARI özel bir başlık olarak ele alındı. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, kadınlara yönelik politikaları siyasal düzlemden sosyal politikalar düzlemine geçirildi. Bu Türkiye’nin bütün kadınlarını kapsayan hizmetlerin başlangıcıydı.
Eğitim hakkı iş gücünü, kreşler, doğum izinleri, yarı zamanlı çalışma modelleri istihdamı arttırdı. Hastanede doğan bebek oranından sosyal güvenlik sistemine, aile mahkemelerinden eşit işe eşit ücret ilkesine, kalkınma planlarından şehircilik çalışmalarına kadar son 22 yılda şahit olduğumuz yasal ve yapısal reformların temelinde kadın politikaları var.
Anne olma hakkının kutsallığını koruyan bir Türkiye var.
Evlatlarını PKK ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütlerine evlatlarını kurban etmeyen bir Türkiye var.
Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, GÜÇLÜ KADINLARLA güçlü yarınlara yürüyoruz.
Akademide, bürokraside, diplomaside, iş dünyasında, sporda, sanatta, siyasette ve toplumun tüm kesimlerinde #TürkiyeYüzyılı kadınları başarılarıyla emin adımlarla ilerliyor. Sesine yankı buluyor.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun. Kalbi Türkiye için atan kadınlara, yol arkadaşlarıma selamlarımla…