AK Parti MKYK Üyesi ve Ankara Milletvekili Lütfiye Selva ÇAM, 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklikle kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının yıl dönümünde, kadının siyasetteki temsiline ilişkin Anadolu Ajansına (AA) değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti MKYK üyesi, Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam, Türk kadınının seçme, seçilme hakkını 1934’te kazansa da fiiliyatta kadınların bir kısmının ayrımcılığa tabi tutulduğunu belirterek, “Atatürk’ün bize vermiş olduğu son derece önemli hak ve imkanlar, yine O’nun adı kullanılarak, O’nun ismini istismar etmek suretiyle engellenmek istenmiştir.” ifadelerini kullandı.
7 Haziran 2015 tarihinin, yıllarca kılık kıyafetinden dolayı pek çok konuda katı baskı ve ayrımcılıklara uğramış biri olarak kendisi için çok özel, anlamlı bir gün olduğunu anlatan Çam, “7 Haziran 2015’te seçilmiş bir milletvekili olarak, gazi Meclisimizin kürsüsünden özgür ve hür irademizle ilk yemin eden kadın olarak, milyonlarca kadınımız adına kullanma hakkını elde etmiş olduk.” değerlendirmesini yaptı.
Çam, ayrımcılık ve baskılar ile Türk kadınının bir kısmına uygulanan haksızlıklara karşı kararlı duruş sergileyen, seçme ve seçilmeye ilişkin tüm engellere son veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a minnet ve şükranlarını sunduğunu söyledi.
Aradan geçen onca acılar ve haksızlıklardan sonra ana muhalefet partisinin, “Artık herkesle helalleşeceğiz” diye konuyu geçiştiremeyeceğini vurgulayan Çam, sözlerini şöyle sürdürdü:
“(Başörtüsü meselesini kökten çözeceğiz) diye geçip gitmiş, partimiz ve liderimiz tarafından çözülmüş bir sorun üzerinden siyasi pirim elde etmeye çalışma zavallılığını ve komikliğini de görmemezlikten gelmek mümkün değildir. Cumhurbaşkanımız gayet açıklıkla ‘Şayet samimiyseniz kılık kıyafetler üzerinden yasakların ve engellerin ileride yasal düzenlemelerle bir daha engellenmemesi amacına matuf olarak buyurun Anayasa değişikliğine gidelim.’ teklifini de yine, bu özel günümüz vesilesiyle kendilerine hatırlatmış olalım. Ama yapamazlar, maalesef her zamanki gibi samimi değiller. Yalan ve algı yönetimi üzerinden milletimizi aldatacaklarına hala inanmaya devam ediyorlar. Şanlı tarihimizin bu kutlu yürüyüşünde bir daha yasaklar ve ayrımcılıklar yaşanmasın, milletimiz ve devletimiz birbiri ile hep dayanışma içinde olsun. Harici ve dahili bedbahtların ülkemizin asil değerlerini ve kazanımlarını yok etmelerine hiçbir zaman fırsat verilmesin.”
KAYNAK: Anadolu Ajansı