TV sektörümüzün gerilememesi,aksine dünya çapında olması için temel bir kararın verilmesi gerekiyor. Artık seyircinin zekasını hafife alan konuk,içerik,üslup veya programlardan vazgeçilmeli. Akıl ve kalbe hitap etmeyen programların hiçbir karşılığı yoktur.
Eskinin alışkanlıklarıyla (90’lar-2000’lerin başı); eski program yapımcısı / habercilerin rating adına; ego,haset,hırs,hayal,kavga, tartışma vb. içeriklerle seyircinin ilgisini çekme dönemi kapanmaktadır. Seyirci bilinçlenmiştir. Çok boyutlu tercih imkanlarına kavuşmuştur.
Seyircinin alternatif mecralarda (diğer TV kanalları/sosyal medya) hem farklı tercihlere kolayca yönelebilmektedir,hem de üretilen ve o an hızla tüketilen tüm haber ve tartışma konularını kolayca karşılaştırabilmektedir. (Siyasi / ideolojik tercihleri olsa bile karşılaştırır)
Türk siyasetinin öncüsü AKPARTİ’de yetişmiş siyasi kadroların; partiden koptuktan sonra yeni denemeleri için medyada sivrilme çabalarına bazı medya sektörünün alet olması tuhaf bir ikilemdir. Siyasi karşılığı olmayan bir girdiden,yüksek çıktı (rating) hayal etmek ilginçtir!?
Karşılığı olmayan konuk & tartışma programları bir çeşit izleyiciye dayatma;tercihlerini hafife almaktır.İzleyici ise elindeki kumandasıyla “zapping” gücünü kolayca kullanmaktadır. Artık sosyal medya/ağ/platformların da dahil olduğu medya dünyasının gerçek patronu İZLEYİCİDİR!